Türkiye’de her yıl milyonlarca öğrenci üniversite sınavına giriyor. Parlak bir kariyer sahibi olmak için önemli bir basamak olan iyi bir üniversite kazanma hedefi; uzun, zorlu ve yorucu bir yolculuktur. Adaylar, hayallerindeki üniversiteye adım atmak için Yükseköğretim Kurumları Sınavı'nda (YKS) başarılı olmaları gerekiyor. Bu yüzden “YKS’ye hazırlık” sürecinin verimli bir şekilde geçirilmesi ayrı bir değer kazanıyor. Peki, adaylar üniversite sınavına hazırlanırken nelere dikkat etmeli? Sınav motivasyonu nasıl sağlanabilir? Hangi yöntemlerle maksimum başarı elde edilebilir? Adayların yaşamlarının dönüm noktalarından biri olan YKS’ye nasıl hazırlanmak gerekiyor? İşte bu soruların yanıtları…
Psikolojik ve Fiziksel Hazırlık: 2023-YKS geride kaldı. Adaylar hedefledikleri programlara yerleşti. Şimdi 2024 yılı YKS’yı planlama zamanı. Eğitim-öğretim sezonunun başlamasıyla adayları yoğun bir tempo bekliyor. Öncelikle sınava “psikolojik ve fiziksel” hazır olmak zorunludur. Özellikle lise son sınıfta olan öğrencilerin sorumluluğu daha ağırdır. Okul ve sınav yükünü eş zamanlı taşımak yıpratıcı olabilir. Bu adayda kaygı, panik ve stres oluşturabilir. Adaylar geleceklerini şekillendirecek bu zaman diliminde ruhsal ve bedensel olarak daha güçlü olmalılar. Bu konuda aileler ve öğretmenler de öğrencilere gerekli destekleri vermeleri şarttır.
Hedef ve Motivasyon: Hedefler ve idealler bir aracı harekete geçiren motor sistemi gibidir. Hedefe odaklanmak aynı zamanda harekete geçmek demektir. Elbette hedefler net, gerçekçi ve ulaşılabilir olmalıdır. Kendimi ne kadar tanıyorum? Yeteneklerime ve donanımıma uygun meslek hangisidir? Okumak istediğim fakültenin istihdam olanakları nelerdir? Severek yapabileceğim bir meslek midir? Her aday bu tarz soruları kendine sormalıdır. Bu soruların yanıtlarına uyun bir yol haritası çizilmelidir. Okumak istenen fakülteye uygun günlük, haftalık ve aylık planlar hazırlanmalıdır. Doğru hedefler çerçevesinde motivasyon depolanmalıdır. Adaylar, düzenli ve disiplinli bir programla; öngörerek, artı ve eksilerinin farkında olarak sınav performansını yükselterek başarıyı yakalayacaklardır.
Verimli Bir Çalışma Programı: Başarının anahtarı düzenli ve verimli çalışmadır. Milyonlarca adayın yarıştığı bir maratonda etkili bir programla hazırlanmak elzemdir. Program uygulanırken gerekli olan ‘fiziki koşullar’ mutlaka oluşturulmalıdır. Başka dijital ürünler olmak üzere dikkat dağıtıcı her türlü uyarıcıdan kaçınılması yararlı olacaktır. Her dersin önem derecesine göre ve “zaman yönetimi” dikkate alınarak, günlük, haftalık ve aylık dilimler halinde planlanmalıdır. Adaylar aynen maraton koşucuları gibi enerjilerini dengeli bir şekilde harcamalı, sınav takvimi yaklaşırken; yani son kulvarda tempolarını artırmalıdırlar. Her şeyin başı sağlıktır. Hazırlığın her aşamasında dengeli beslenme ve uyku kalitesinden kesinlikle taviz verilmemelidir.
Bol Soru Çözülmeli: Sınavlar test temelli olduğu için pratik yapmak; bir başka deyişle kaliteli kaynaklardan bol soru çözmek gerekiyor. Unutulmamalı ki; kaynak seçimi motivasyonla direkt ilişkilidir. Aday seviyesine uygun doğru kaynakları belirlemelidir. Seviyenin üzerindeki soru bankaları moral bozabilir. Benzer şekilde çok kolay kaynaklar yanıltıcı bir özgüvene neden olabilir. Ünitelere göre farklı tip sorular çözülmelidir. Deneme sınavları kaçırılmamalıdır. Devamlı bir “ölçme ve değerlendirme” anlayışıyla hareket edilerek, eksiklikler giderilmelidir. TYT, AYT ve YDT olarak üç oturumda düzenlenen YKS bir anlamda zamanla yarıştır. Soruları doğru cevaplamak kadar hızlı bir sürede çözmek de o oranda kritiktir. Dolayısıyla testler çözülürken süre tutulması gerçek sınav atmosferine yönelik iyi bir antrenman olacaktır. Ayrıca test çözümlerinde cevaplamakta zorlanılan bir soruya takılıp kalınmamaladır. ‘Turlama tekniği’ ile ilk aşamada hemen yanıtlanabilecek sorular çözülmeli; zaman kaldığında ikinci turda kalan sorulara yeniden göz atılmalıdır. Mutlaka günlük, haftalık çözülen soru sayıları, “doğru ve yanlışlarla” ilgili bir kayıt tutularak çalışma seyri yakından izlenmelidir. Öte yandan, “mezuna kalacağım” diyerek, sınava hazırlanmayı ertesi yıla bırakmak da hatalı bir davranıştır. Mezuna kalmak, bir yılın kaybı demektir ve ertesi yıl üniversiteyi kazanma garantisi vermez. Disiplinli çalışma alışkanlığı mezuna kalındığında da ciddi bir avantaj sağlayacaktır.